Demirci Kasabası ve Eski Sokakları

Aksaray İli, yaşayan tarihin el değmemiş değerlerine ev sahipliği yapan nadir şehirlerden. Binlerce yıl süren medeniyet tarihinin her safhasına tanıklık etmekle kalmamış, hemen her olaya ev sahipliği de yapmış. Bu mirasın en önemlilerinden biri de Aksaray’ın Gülağaç İlçesi’ne bağlı Demirci Kasabası.

Demirci Kasabası, Aksaray şehir merkezine 40 km uzaklıkta. Kireçlik ismi verilen kestirme yolu tercih ederseniz bu mesafe 30 km. Karasu ismi verilen ırmağın oluşturduğu platoya kurulmuş. Arkeolojik tarihi 7000 yıl öncesine dayanan bir tarihi var Demirci’nin. Şimdiki yerleşkesinin kuruluşu birkaç yüzyıl öncesine dayanıyor. 17 yy. da bölgeye gelen ve Hacı Ali simi ile anılan bir demirci bu bölgede seyyar olarak demircilikle uğraşır. Civarda göçebe olarak yaşayan ailelerin demir işlerini yapar. Demirci ustasının yanına gidip gelenler bölgeye “Demirci” ismini takmıştır. İşte ismi buradan gelir Demirci’nin.

**erdemzengin.com.tr** ziyaretçilerine özel indirim için **TIKLAYIN**

Sonra günümüz yerleşiminin kuzeyinde kalan Göktaş Köyü’nden 12 hanenin buraya yerleştiği söylenir. Kızlar Kayası civarına yerleşen ilk aileler bölgemizin yaygın olarak kullandığı kayadan oyma evlere yerleşti. Daha sonra her ailenin kendi amblemini barındıran taş evler inşa ettiler. Biz şimdilerde bu evleri hayranlıkla geziyoruz. Her biri ayrı güzellikte. Ve onları yapan taş ustaları artık çalışamayacak yaşa geldiler.

Geçmişten gelen bu değerleri, bu muazzam mirası maalesef koruyamıyoruz. Bu konuda elimizden gelmeyen durumlar, bazı imkansızlıklar var. Şüphesiz elimizden gelenler de var. Eski yapıları yeniden ayağa kaldırmak, insanlara zorla gelin burada yaşayın demek gibi bir şey söz konusu değil. Ama en azından korumak, aslına sadık kalarak hareket etmek görevimiz. Bundan yüz yıl sonra bu değerlerin yaşamasını istiyorsak, torunlarımız da bu değerleri görsün istiyorsak biraz özverili olmamız şart.

Mahmut MAKAL’ın Bizim Köy’ü

Demirci, 2018 Ağustos ayında kaybettiğimiz Mahmut MAKAL’ın köyü. Bizim Köy isimli kitabı ile edebiyatımızda “Köy Edebiyatı” akımını başlatan MAKAL dünyaya ismini duyurmuş yazarlarımızdan. Köylerde yaşanan yoksulluğu, yokluğu ve zor hayat şartlarını tasvir ettiği eserleri bir çok dile çevrilmiş ve bir çok ülkede yayımlanmış. Bizim Köy kitabı için Ünlü Foto Muhabiri Ara GÜLER fotoğraf çekmek için Demirci’ye gelmiş. Bizim Köy’ün son baskılarında bu fotoğrafları görebilirsiniz. Edebiyatımızın bu güçlü kalemini saygıyla anıyor, emekleri için gelecek nesiller adına teşekkür ediyoruz.

Demirci insanı oldukça cana yakındır, misafir severdir. Sokaklarda sevimli çocuklar sizi karşılar. Size eski evleri, eski sokakları gezdirirler. Ne zaman yolum o eski sokaklara düşse hep yanımda görürüm onları. Evlerde teyzeler, amcalar sizi illa yemeğe çağırır, olmadı bir çay içmeden ayrılamazsınız. Bu sıcaklığı şehirde göremiyoruz. Hatta birçok köyde bile göremez hale geldik.

Demircide eski usulle, yani körükle demir dövülmüyor artık. Son demirci de kapandı. Artık modern yöntemlerle demir dövülüyor, şekil alıyor. Birçok zanaat gibi bu değeri de kaybettik.

Demircideki Körüklü Son Demir Atölyesi – Demirci Musa Usta

Demirci’nin bir müzesi var.

Emekli Zabıta Memuru Mustafa AY’ın kendi uğraşı ile topladığı bir anı müzesi var Demirci’nin. Kasabada kime sorsanız gösterir size. Mustafa Abi’yi ziyaret edip bir çayını içmeden ayrılmayın Demirci’den. Köyde yaşamız insanlara ait çok eski ve orijinal parçalar var elinde. Herkesin bir lakabı var. Ve o lakapların kullandığı çok eski eşyalar. Sanki bir zaman makinesine binmiş gibi hissediyor insan.

Demirci gezilesi bir kasaba. Bir hafta sonu farklı bir gün geçirmek için oldukça iyi bir sebep. Unutmadan, kumluk denilen meydanda bir çay içmeden ayrılmayın. Yeni yazılarda görüşmek üzere.

Işığınız bol olsun.